Mol Hidatiform (Üzüm Gebeliği), Komplet ve Parsiyel Mol Hidatiform Tanı ve Tedavisi

27
0

 Mol Hidatiform, Molar Gebelik, Üzüm Gebeliği

Mol Hidatiform, molar gebelik veya halk arasındaki adı ile üzüm gebeliği selim bir hastalıktır. Daha öncede bahsettiğim gibi molar gebelik plasentanın anormal geliştiği bir şekilde üreme kapasitesi olmayan yumurtanın döllenmesi ile ortaya çıkan anormal bir gebelik durumudur. Halk arasında üzüm gebeliği denilmesinin sebebi ise plasentayı oluşturan organellerden olan chorion villuslarının şişerek üzüme benzemeleridir ve aslında çok da güzel bir benzetmedir .-)

Mol hidatidiformun iki alt tipi vardır: Komplet tipinde, bebek hiç gelişmez ve sadece anormal olarak çoğalmış trofoblast hücreleri vardır; inkomplet tipinde ise, gelişme geriliği ve anomalileri olan bebeğin yanı sıra anormal trofoblast hücreleri vardır. Her iki mol tipi de ‘gestasyonel trofoblastik neoplazi’ye (GTN), dönüşebilir, diğer bir deyişle, tedaviyle sonlanmayıp rahim içinde tekrarlayabilir (metastaz yapmayan GTN yani invazif mol) ya da metastaz yapabilir (metastatik GTN=koryokarsinom). 

Komplet mol sonrası koryokarsinom gelişme olasılığı sık iken parsiyel mol sonrası neredeyse hiç yoktur veya çok nadirdir.

Mol Hidatiform Etiyolojisi, Bilinen Risk Faktörleri

Şimdi biraz rakam verelim: Dünyadaki bölgeler arasında ciddi farklılıklar vardır. Mol hidatiform veya mol gebeliğil sıklığı çoğu ülkede 1000’de 1 iken, Japonya’da 1000 doğumda 2’dir. Anne yaşı 40’ın üzerinde 5 kat fazla, ergen gebeliklerinde 1,5-2 kat fazladır. Daha önce mol gebeliği geçirmiş olanda RİSK 10 KAT ARTAR. 2 defa geçirende 3. defa geçirme ihtimali 6.5’da 1’dir. 

İlginç bir bilgi olarak, A kan grubunda beklenenden fazla, O kan gurubunda beklenenden az olduğu savunulur. Benzer biçimde O kan gruplu biriyle evlenen A kan guruplu kadında risk artarken, A gurubu ile evlenen A kan gruplu kadında risk azdır.

 Türkiye’de  bildirilen insidans çok daha yüksektir. En yüksek yer 1000 doğumda 8.47 ile Adana’dır. 

Komplet ve Parsiyel Mol Hidatiformun Farklılıkları, Oluşumları

Komplet Mol Hidatiform %90 tek spermin, %10 iki spermin, DNA’sını kaybetmiş olan bir yumurtayı döllemesi ortaya çıkar. Tek sperm duplike olur ve bu nedenle komplet mol’de kromozom saysı 46 XX veya 46 XY’dir. Parsiyel Mol’de ise tam tersine DNA’sını kaybetmemiş yumurta bir veya iki sperm ile döllenir, bu nedenle kromozom sayısı 69 XXY, XXX veya XYY’dir. Bazen tetraploidi 92 XXXY görülebilir.

Aşağıda her iki mol hidatiform’a ait bulguları, farkları görüyorsunuz

 

Komplet ve Parsiyel Mol Hidatiform Farkları, Özellikleri

 

Mol Hidatiformda Bulgular, Belirtiler ve Yol Açtıkları Komplikasyonlar

Hastalar en sık vaginal kanama ile başvururlar. Aşırı büyümüş rahim  (parsiyel mol’de olmaz) ve bulantı kusma (aşırı B-HCG artışına bağlı) görülebilir. Parsiyel molde nadirde olsa komplet molde Preeklampsi yani gebelik zehirlenmesi sıktır. Hipertiroidi sadece komplet molde görülen diğer bir komplikasyondur. Molar gebeliklerde tipik olarak her iki yumurtalıkta “Teka Lutein Kistleri” görülür. Ama bunlar parsiyel molde çok nadirdir.

Hipertirodi %7 olguda olur, anestezi sırasında B-bloker verilmelidir, zira tiroid fırtınasını engeller.

Komplet mol olan olguların %2’sinde respiratuar distres meydana gelir. Yani hastanın ciddi solunum sıkıntısı olur. Nedeni trofoblastik embolizasyondur, özellikle molar gebeliğin boşaltılması öncesi meydana gelir. Parsiyel molde çok nadirdir.

Komplet mollerin %50’sinde 6 cm’den büyük teka lutein kisti vardır. Serumda artan hCG ve prolaktin düzeyi ile ilgili olabilir. Molar boşaltım sonrasında kistler 2-4 ayda kaybolur. Kistler rüptüre veya torsiyone olursa L/S uygundur.

Eskiden bu komplikasyonlar sık görülürdü, şimdi erken tanı ile daha nadir görülüyor. Parsiyel moller en sık düşükle başvururlar. Parsiyel mol olan olgularda teka lutein kisti, hiperemezis, hipertiroidi olmaz, preeklampsi nadirdir.

Komplet mollerin lokal invazyon ve metastaz riski yüksektir.

Komplet molün evakuasyon sonrası %15 lokal uterin invazyon, %4 uzak organ metastazı olur.

Bu olgular persiste trofoblastik hastalık için yüksek riskli kabul edilir:

1.BhCG>100000 mIU/ml

2.Uterus aşırı büyükse

3.Teka lutein kisti 6 cm’den büyük ve her iki taraftaysa

4.Hastanın yaşı 40’ın üzerindeyse

Yüksek riskli hastalarda mol boşaltılması sonrası %30 lokal (rahim içinde), %8 uzak metastaz olur. Parsiyel molde persiste hastalık gelişme oranı sadece %2-4’dür.

Tanı

Komplet Molde de, parsiyel molde de tanı vaginal usg ile konur. Ultrasonda özellikle komplet mol için çok tipik bir görüntü, “kar yağdı” manzarası vardır. Aşağıda eski ama en azından benim bir olguma ait 🙂 mol gebeliğinin usg görüntülerini görüyorsunuz

Transvaginal usg’de Tipik Mol Hidatiform Görüntüsü

 

Mol Hidatiform Tedavisi

Tedavi rahmin boşaltılmasıdır ve işlem genellikle vakum yöntemiyle gerçekleştirilir.

Hastanın yaşı ileri ise, risk faktörleri varsa, ailesini tamamladıysa histerektomi yapmak (rahimi almak) diğer önemli ve etkin seçenektir. 

Boşaltıldıktan sonra hastaların %1-10’unda (bu olasılık, inkomplet mollerde komplet mollere daha azdır) sekel olarak ‘gestasyonel trofoblastik neoplazi’ (GTN) ortaya çıkar; bu nedenle, seri hCG ölçümü, periyodik muayeneler ve bu süreçte gebelikten korunma çok önemlidir.

İzlem Nasıl Yapılır?

Kanda hCG düzeyi, boşaltıldıktan 48 saat sonra, ardından negatifleşene kadar haftada bir, negatifleştikten sonra iki hafta haftada bir, altı ay ayda bir, sonraki altı ayda da iki ayda bir bakılmalıdır. Bu dönemde hCG düzeylerinin artması ya da plato çizmesi GTN’yi düşündürür; bu nedenle eğer korunulmaz ve gebelik oluşursa, hCG düzeyleri gebeliğe bağlı artacaktır ve GTN atlanabilir ve tedavisi gecikebilir. Mol gebeliği geçiren hastaların takip döneminde doğum kontrol hapı kullanmalarının etkili ve güvenli olduğu yapılan çalışmalarda gösterilmiştir.

 

 

2 Eylül 2012 tarihinde Süleyman Engin Akhan tarafından yayınlanmış ve 28 Ekim 2020 tarihinde de son güncelleme yapılmıştır.

Bir cevap yazın