Miyomların Belirtileri Nelerdir? Tanı Nasıl Konulur?

17

Belirtiler
1. Ağrı: Myomlara bağlı ağrı özellikle myomda dejenerasyon varsa veya saplı olarak rahme (uterusa) bağlı olam myomların bu sapın etrafında dönmesi ile ortaya çıkar. Herhangi bir organa bası yaparak ağrıya neden olmaları nadirdir. Bazen endometriyal kavitede (rahim içi kavitede) bulunan ve serviksden vaginaya doğmak isteyen myomlar aşırı ağrı ve kanama yapar.
2. Bası belirtileri: Myomlar kitle olarak aşırı büyüdüklerinde çevre doku ve organlara bası yaparak belirti verirler. Özellikle arkaya doğru, pelvis tabanına doğru büyümeleri durumunda kalın bağırsağa bası yaparak kabızlığa veya zor dışkılamaya sebep olurlar.
3. Kanama: En sık görülen belirtilerinden biridir. Daha çok progressif bir menoraji (uzayan adet kanaması) söz konusudur. Ağır ve uzun bir adet izlenir. En sık endometriyal kaviteye bası yapan „submüköz“ tabir edilen myomlar endometrium (normalde her adet döneminde kanayarak dökülen rahim içi doku) dokusuna bası yaparak kanama miktarını arttırırlar. Bunun dışında intramural myomlar, özellikle perimenopozal dönemde orantısız östrojen yüksekliğine ikincil olarak bu dönemde hızla büyüyerek kanama sebebi olabilirler.
4. Kitle: Aşırı büyüyen myomlar hasta tarafından karın üzerinden kitle olarak hissedilebilirler ve hasta kitlenin eline geldiğini ifade eder.

Aşağıda opere ettiğim bir hastamda büyük bir kitle haline gelen ve dışarıdan da net olarak izlenen dev myomatöz rahmi görüyorsunuz

 

Myomların semptomları (belirtileri) büyüklük ve lokalizasyon ile ilgilidir. Myomlar östrojen hormonuna (E2) bağımlı tümörlerdir. Myom nodüllerindeki östrojen reseptörleri myometriumdan daha fazladır ve lohusalık döneminde myom nodülünün küçülmesinde bu görüşü desteklemektedir. Dolayısıyla tetikleyici faktörün E2 olduğu düşünülür. Ancak paradoksal olarak bazı myom nodüllerinin küçülmemeside E2 dışında başka faktörleri akla getirmektedir.
Hastaların çoğu asemptomatiktir. Olguların 2/3’ü pelvik ağrıdan şikayetçi iken sonradan gelişen dismenore (ağrılı adet) en sık şikayettir. Vasküler yetersizlik sonucu  akut dejenerasyon ve hızlı büyüyen veya pedikülün torsiyonu şiddetli ağrı yapabilir.
Her ne kadar büyüklük semptomatolojik açıdan önemli ise de, batına doğru büyüyen bir myom hiçbir belirti vermeyebilir. Rahmin ön duvarına yerleşmiş myom ise mesane basısı ile üriner problemlere sebep olabilir. Yine aynı şekilde uterus arkasına yerleşimli myomlar rektal bası yapabilir ve  kabızlığa sebep olur.
Olguların %30’unda anormal rahim kanaması meydana gelir. Sıklıkla menorraji menstüral siklus bozuklukları, kanamaya ikincil anemi ve anemiye bağlı taşikardi, halsizlik semptom olarak görülebilir.
Myomlar endometrial kavitede bası ile nekroza, atrofiye sebeb olabilirler. Bu durum yine disfonksyonel kanamaya neden olur. Bu durumda myomlar anovulatuar sikluslara sebep olarak disfonksyonel kanamalara neden olabilirler.

Tanı
Fizik muayene ile belirlenir. Yardımcı yöntem olarak USG’ye başvurulur. Ultrasonda myometriumun ekosu normal kabul edilir. Myom nodülünün ekosu myometriuma göre daha düşük yoğunluktadır. Myom nodülü çevresinde yuvarlak hale vardır. MR (magnetik rezonans) ve BT (bilgisayarlı tomografi), dejenerasyonları, özellikle malign dejenerasyonları tanımakta yararlı değildir. Bu nedenle yardımcı tanı yöntemi olarak USG yeterlidir.
Myom nodüllerinin takibi 4-6 ayda bir yapılır. Bir önceki ve sonraki nodül arasındaki fark 2 gestasyonel haftadan fazla ise myom nodülünün büyüklüğünden bahsedilir.

6 Temmuz 2012 tarihinde Süleyman Engin Akhan tarafından yayınlanmış ve 16 Şubat 2017 tarihinde de son güncelleme yapılmıştır.