Östrojen Tedavisi, Trombofili ve Genç Kızlar

18

Ekte XVIII. Ulusal Pediatrik Endokrinoloji ve Diyabet Kongresi’nde yaptığım konuşmayı izleyebilirsiniz. Biz jinekologlar genç kızlara pek çok nedenle östrojen hormonu tedavisi veriyoruz. Nasıl mı? En basit örneği doğum kontrol hapları ile vermek zorunda kalıyoruz. Bu hapların ve diğer östrojen tedavilerinin en önemli yan etkilerinden biri trombofili. Sizin anlayacağınız toplar veya atar damarlarda kan pıhtısının oluşması ve damarı tıkaması.

Trombofili aslında çok fazla faktöre dayanan bir problem. Trombofilileri kendi içinde; Kalıtsal (bazı genetik bozukluklar sonucu) ve edinsel (sigara, obesite, kanser, ameliyat olmak gibi farklı nedenlere bağlı) şeklinde 2 ye ayırabileceğimiz gibi, Atar damar ve toplar damarda trombofili olmak üzere 2’ye ayırabiliriz.

Aslında bazı hastalar trombofili sözcüğüne çok aşinalar. Tekrarlayan düşükleri olan hastalarda saptayabildiğimiz en sık sebep kalıtsal (yani genetik) trombofili bozuklukları ve aslında anne karnında bebek ölümlerinin, gebelik zehirlenmelerinin (preeklampsi) de sebebi kalıtsal trombofililer. Anlayacağınız çok geniş ve pek çok problem ile ilgili bir konu. Aşağıda trombofili ve gerek obstetri gerek jinekolojide hangi patolojiler ile ilgili olduğunu görebilirsiniz:

I. Gebelik ve trombofili:
1. Tekrarlayan düşükler
2.İntrauterin fetal kayıplar
3.Preeklampsi ve Eklampsi Gelişimi
4.İntrauterin Gelişme Geriliği
5.Preterm Doğum

II. Jinekoloji ve trombofili:
1.Oral Kontraseptif Kullanımı
2.Menopoz ve HRT

III. Jinekolojik Ameliyatlar ve trombofili:
1.Jinekolojik Onkoloji
2.Yaşlı, Diabetik ve Obes Hastalar

Konumuz olmadığı için trombofili ve gebelik komplikasyonlarından bahsetmeyeceğim ki derya umman bir konudur.

Doğum kontrol hapları bizim çok sık kullandığımız hormonal tedavi seçenekleri. Üstelik genç kızlarda da çok sık kullanıyoruz. Bunun en önemli sebebi, özellikle yumurtalık ve bununla ilişkili problemlerin tedavisinde sıklıkla elimizde başka etkin alternatif olmaması ve bu ilaçların bakmayın çok çekiştirdiğimize, yan etkilerinin son derece az olmasından kaynaklanıyor.

Zaten videoyu seyredeceksiniz ki, yapılan kimi çalışmalar ile ilgili olarak ilginç teoriler hakkında da bilgi sahibi olabilirsiniz. Peki doğum kontrol haplarını genç kızlarda kabaca hangi amaçla ya da hangi tedavi süreçlerinde kullanıyoruz?

I. Yumurtalık fonksiyonlarını baskılamak zorunda kaldığımız hastalıklarda ve RAhim içi dokuyu (Endometrium) stabilize etmek için:
1. PCOS (Polikistik over fonksiyonu)
2. Disfonksiyonel Uterin Kanama (Genç kızlarda düzensiz adet kanaması)
3. Dismenore (Ağrılı adet görme)
4. Endometriozis yönetimi
5. Hirsutizm (Aşırı tüylenme)
6. Akne  (sivilce)
II. Prematur Ovaryen Yetmezlik (Namı diğer sizlerin kullandığı şekli ile “Erken Menopoz”)
III. Doğum Kontrol Yöntemi olarak

Biliyorum doğum kontrol hapları mı zararsız diyerek dudak büküyorsunuz ama gerçekten zararsızlar ve yan etkileri az 🙂 Örneğin yumurtalık ve rahim kanserine karşı kesinlikle koruyucudur ve meme kanseri riskini arrıtsa da bu oran toplumsal bazda göz ardı edilebilecek kadar küçüktür. Üstelik kimi risk faktörleri olmadan arttırıp arttırmadığı da tartışmalıdır. İnternet sitemde konu ile ilgili yaptığım konuşma ve yazıları bulabilir isterseniz bir göz atabilirsiniz.

Doğum kontrol haplarının en önemli yan etkisi aslında konuşmanın da konusu olan trombofili yani damarlarda trombüs (Pıhtı) oluşumuna neden olması ve damarları tıkamasıdır. Kimi bu pıhtılar yerinden oynayarak akciğerlere kadar gider ve buradaki damarları tıkayarak solunum yetmezliğine neden olur. Tablo hastanın ölümü ile sonuçlanabilir.

Doğum kontrol hapı kullanan bir genç kızda yani 12-20 yaş arası bir genç kızda bu risk ne kadardır? Bu sorunun cevabı farklı yayınlara göre değişse bile kabaca riski (rölatif risk) 3-4 kat arttırır. Çok mu sizce? Pekiii 🙂 O zaman başka bir oran verelim bizde rakam çok 🙂 Gebe kadında, kadının sadece gebe olması yeterli, pıhtı oluşma riski yani trombofili riski normal bir kadına göre tam 12 kat artmıştır. Nasıl ama sıkı oran değil mi? 🙂 🙂

En yüksek riskli grup pıhtışalma mekanizmasında son derece önemli bir rol oynayan Faktör V Leiden’de mutasyon (yani genetik bozukluk) olması halidir ki bu durumda normal kadına göre risk 80 kat artar!!

Neyse siz videoyu izleyin 🙂 Umarım beğenirsiniz.

Saygılarımla

7 Kasım 2014 tarihinde Süleyman Engin Akhan tarafından yayınlanmış ve 30 Haziran 2023 tarihinde de son güncelleme yapılmıştır.