Rahimağzı Kanseri, Genital Siğil ve HPV’nin neden olduğu diğer hastalıklar hakkında bilmek istedikleriniz.

13
0

Gebelik ve rahim ağzı kanseri, siğil ve CIN 1,2,3 gibi lezyonların izlemi.

Günaydın herkese. Pazar sabahı bu konuyu nereden buldun diyeceksiniz. Kızmayın hemen :-).

Ama benim gibi, hayatı HPV ve kadında (aynı zamanda genital siğil bağlamında erkekte) neden olduğu problemler ile geçen biri iseniz, geçtiğimiz hafta içinde bir anda 7 farklı kadında in situ ve invazif rahim ağzı kanseri hastasını gördüyseniz, 3 ay önce deneyimli gazeteci Ayla Türksoy’un bloğu ve editörlüğünü yaptığı internet sitesi için yaptığı röportajı koymak, konuyu tartışmaya açmak ihtiyacı hissediyorsunuz.

Ayla Hanım kızar mı? Bilmiyorum ama röportajın sonuna birkaç soruda ben “hariçten gazel” ekleyiverdim :-)). Umarım beğenirsiniz ve sizlere yardımcı olur.

Hepinize iyi pazarlar. En kısa zamanda görüşmek üzere…
Sevgi ve Saygılarımla

Birkaç yıldan beri adını sık duyduğumuz HPV (insan papilloma virüsü) hem kadında hem erkekte; genital siğillerden çeşitli kanser türlerine dek önemli sağlık sorunlarına davet çıkarıyor. Virüs hakkında bilmeniz gerekenleri Onkolojik Jinekoloji ve Kadın Hastalıkları-Doğum Uzmanı Prof. Dr. Süleyman Engin Akhan açıklıyor.

Röportaj: AYLA TÜRKSOY

HPV’nin dünyada ve ülkemizde görülme sıklığı nedir?

HPV (Human Papilloma Virus) dünyada çok sık görülüyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün 23 ülkede yaptığı bir çalışma bulunuyor. Bu verilere göre bir kişi seksüel olarak aktif ise; HPV ile karşılaşma olasılığı %50 ve bazı durumlarda bu oran %80’e kadar çıkıyor. Türkiye’de oran değerlendirmesi genellikle rahim ağzı üzerinden yapıldığı için, HPV görülme sıklığını orantısal olarak bilmiyoruz. Bununla birlikte bizim tartışmamız gereken, yalnızca HPV’nin yarattığı genital hastalıklar değil, sebep olduğu tüm hastalıklar da olmalı.

HPV kaynaklı diğer rahatsızlıklar neler? Neden HPV’yi ciddiye almalıyız?

HPV çok geniş sarmallı bir aile, bir DNA virüsü. Bu virüs grubunun neden olduğu iki ayrı bölge var. Biri cilt HPV’leri yani ciltte enfeksiyona neden olan HPV tipleri (örneğin parmağınızda çıkan siğiller), diğeri mukozal bölgede yani genital dokuda ya da ağız içinde lezyonlar oluşturan HPV tipleri.

Bu virüsün kaç tipi bulunuyor?

Şu anda bilinen 112 tipi var ancak sürekli yeni tipleri bulunuyor. Jinekolojik açıdan odaklandığımız konu; genital bölge HPV’leri ve bunların neden olduğu enfeksiyonlar.
HPV genital bölgede hangi enfeksiyonlara yol açıyor?
Genital bölge HPV’lerini 2 ana gruba ayırmak lazım. Bir grupta onkojenik (kansere yol açan) tipleri, diğerinde ise genital siğil gibi hem erkekte hem kadında maddi-manevi yüke neden olacak tipleri bulunuyor.

HPV erkeklerde hangi hastalıklara zemin hazırlıyor?

Erkek açısından en önemli problem şu: HPV penis kanserine sebep olabilir. Bu nadir olarak görülen bir bulgu (ortalama olarak 80bin – 100bin’ de 1) olsa da, peniste kanser öncesi lezyonlar yaratması açısından göz ardı edilmemesi gerekli. Ama en önemli problem erkekte genital siğil.
Erkekte HPV’nin yol açtığı diğer sorunlar ise; lazofarengeal kanser gibi ağız içi ve gırtlak bölgesindeki kanserlere neden olabilmesi (kadınlarda da HPV Tip 16’ya bağlı görülebilir ancak erkeklerde daha sık görüldüğü biliniyor.)

Virüs hangi yollarla bulaşıyor?

Öncelikle şunu vurgulamak gerekiyor: ‘HPV sık görülen bir virüs’ dedik. En sık sorulan sorulardan biri şu; ‘peki o kadar sık görülüyorsa neden virüsü alan her kadın rahim ağzı kanserine yakalanmıyor?’ İyi haber şu ki; virüsü alan kadınların yüzde 70’i 1 yıl içinde, yüzde 90-95’i ise 2 yıl içinde virüsü vücudundan atıyor. Bu, kişinin doğal bağışıklık sistemi ile ilgili. Bulaşma yollarına gelince; kansere neden olan ve cinsel siğillere sebep olan tipleri olarak bunu da 2’ye ayırmak gerekiyor. İlk bulaşma yolu cinsel temas, bu çok net. Bir de anneden bebeğe geçebiliyor.

Kondom (prezarvatif ) kullanmak virüsün bulaşmasını önler mi?

Rahim ağzı kanserine neden olan tip 16, tip 18 HPV virüsleri açısından; kondom koruyucudur. Genital siğile neden olan HPV virüslerine bakarsak; perine gibi genital bölgelerin teması da söz konusu olduğu için kondom koruyucu değildir (özellikle penis kökünde ya da kadının dış dudaklarında siğil varsa kondom koruyucu olmayacaktır.) Bu açıdan genital siğile neden olan HPV virüsünün bulaşması için mutlaka ilişkide bulunmak gerekmiyor; sürtünerek yapılan bir ilişkide dahi genital siğil bulaşabilir.

Bulaşı engelleyen en önemli faktörlerden biri sünnet. Vurgulamak lazım:-)

Virüsün rahim ağzı kanserine gidiş süreci nasıl yaşanıyor?

Kansere neden olan HPV tipleri bulaşan kadınların %95’inin virüsü en geç 2 yıl içinde vücutlarından attığını belirttik. Geriye kalan %5 grupta bu virüs yoluna devam ediyor. Yani 2 yıl boyunca vücut virüsü atamıyor. Önce pap smear testinde ‘Ascus’ (nedeni tam olarak bilinmeyen lezyonlar) olarak tanımlanan değişiklikler meydana geliyor. Ardından yapılan işlemlerde CIN 1, CIN2 gibi sonuçlar gelebiliyor.

ASCUS, CIN1 gibi sonuçları alan kadınlar rahim ağzı kanseri oldum diye adeta hayata küsüyor. Gerçekte öyle mi?

Hayır. Smear’de CIN1, hatta CIN2 olması bir şey ifade etmiyor. CIN1’i kendi haline bıraktığınızda %66 hastada normale dönüyor. %33 olguda lezyon aynı, CIN I kalıyor, yalnızca %1’inde 10 yıl içinde rahim ağzı kanseri gelişme riski bulunuyor. Dolayısıyla bunlara önce kolposkopi ve kolposkopi altında biyopsi yapılmasını öneriyoruz.

CIN1, CIN2 sonucu gelen kadınların takip sıklığı farklı mı?

‘Kolposkopi ve biyopsi yaptınız; smear sonucu yine CIN1 geldi’ örneğini verelim. İdeal olanı 3 ayda 1 pap smear alınmasıdır veya HPV’nin DNA tipine bakılabilir. Eğer kadının HPV tipi onkojenik açıdan riskli grupta değil ise; 6 ayda bir smear ile kontrole devam edilir. Ancak Türkiye’de hasta takibi zor olduğu için, ben bu durumda 3 ayda bir smear ile takip edilmesini öneriyorum. Takibe ve hastanın durumuna göre, hastaya konizasyon (rahim ağzındaki lezyonlu bölgenin çıkarılması işlemi) da dahil bir takım işlemler yapılması gerekebilir. Ama temel kural asla unutulmamalı ARTIK CIN I TANISI KONULDUĞUNDA DOĞRUDAN KONİZASYON YAPMIYORUZ!!

HPV aşıları siğil ve kansere karşı ne kadar koruyucu?

Şunu netlikle belirtmek gerekir; HPV aşıları koruyucu aşıdır, tedavide yeri yoktur. Aşıların hedef kitlesi seksüel açıdan aktif olmayan ergenlerdir. Aşının bu grupta rahim ağzı kanseri açısından %82 koruyuculuğu vardır. Seksüel açıdan aktif olan kadınlar da aşı olmak isterler ise yaptırabilirler. Bu grupta da aşının rahim ağzı kanserine karşı %44 oranında koruyuculuğu vardır. Eğer HPV ile temas etmemişler ise koruyuculuk oranı daha yüksektir. Ayrıca genital siğiller açısından 4’lü aşının koruyuculuğu %100.

Bu aşıların hedef kitle için rutin aşılama programına alınması söz konusu mu?

Evet, bu çalışmalar Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülüyor. Önümüzdeki yıllarda ergen genç kızlarda rutin HPV aşılaması yapılması için bazı çalışmalar yapıldığını biliyoruz.

Erkekler HPV aşısı yaptırmalı mı?

Dünyada 4 ülkede, rutin aşılama programı içerisinde erkeklere HPV aşısı yapılıyor. Erkeklerde neden olduğu kanser türlerinden ve genital siğillerden korunmak amacı ile; bu aşıların erkeklere de yapılmasının önümüzdeki dönemlerde daha çok konuşulacağını düşünüyorum.

Hamilelerde HPV

Son dönemlerde hamile kadınlarda da HPV ile karşılaşmaya başladık. Bu nedenle, hamile kadın eğer son 1 yıl içinde smear testi yaptırmadı ise smear testi yapılır. Bu test sonucu CIN1 olarak gelirse; ona da kolposkopi (rahim ağzı bölgesinin boyar bir madde ve özel bir büyüteç yardımı ile incelenmesi işlemi) yapılması gerekiyor. Gebe kadının kolposkopi işlemi çok özeldir, gerekirse biyopsi de alınabilir. Bu işlemler düşüğe sebep olmaz. Biyopsi sonucunda CIN1 ya da CIN2 hatta CIN 3 gelir ise bekleyebilirsiniz ya da hasta ile konuşarak konizasyon dahi yapabilirsiniz.

Gebelerde HPV ile ilgili bir diğer problem genital siğillerdir. Çünkü siğil, östrojen hormonundan etkilenir ve bir şekilde tekrarlayabilir. Hamilelik döneminde siğilleri yakmak gerekir.

Hariçten Gazel Sorular

1. Sezeyan ile doğum şart mı ?
Genital siğili ve gebelik ile ilgili bu sayfada sizlere Hatice’nin öyküsünü anlatmıştım. (Kadınlarımıza “şifa” verebilecek miyiz? Başlıklı yazım) Orada da söylediğim gibi, genital siğilleri gebelik sırasında tedavi edilen ve gözle görülen lezyonu olmayan hastaların vaginal doğum yapma şansları var. Diğer taraftan bilmelisiniz ki, sezaryen ile doğum yapmakta çocuğu kesin korumuyor. Bu durum aileye mutlaka anlatılmalı. Genital siğil, çocukta “Recurrent Respiratory Papillomatosis (RRP)” görülmesine neden oluyor. Ama son derece nadir görülen bir durum. Görülme sıklığı 10.000’de 1 ila 1000’de 7 arasında değişiyor.

2. Erkekte ve Kadında Genital Siğil Tedavisinde Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?
Gerek kadın gerekse erkekte genital siğil tedavisinde benim tercihim koterizasyondur. Bu yöntem, elektrikli bir alet kullanarak siğillerin yakılarak ortadan kaldırılmasına dayanır. Nüksleri azaltmak için yapılması gereken, kadında vulvada kolposkopi, erkekte ise peniskopi yaparak tüm lezyonları elden geldiğince görüntülemek ve ortadan kaldırmak işin püf noktalarından biri. Kolposkopi ve peniskopi aslında aynı şey. İşlem; Vulva ve penisi %5 asetik asit gibi bazı solüsyonlarla muamele edip, siğilleri dahada görünür kıldıktan sonra organı 20-25 kat büyüten elektronik bir mikroskopla bakmak(kolposkop/peniskop), değerlendirmek böylece daha fazla siğili ortadan kaldırmaya dayanıyor.

3. Siğiller tedavi sonrası tekrar çıkarlar mı?
Ne yazık ki evet. Nüks olasılığı 6 ay içinde %15 civarındadır. Nüks olması halinde bu lezyonların üzerine gitmek gerekir.

18 Kasım 2012 tarihinde Süleyman Engin Akhan tarafından yayınlanmış ve 10 Ocak 2023 tarihinde de son güncelleme yapılmıştır.

Bir cevap yazın